Üretken AI'nin Ekonomik Potansiyeli: Bir Sonraki Üretkenlik Sınırı

McKinsey'in son raporu, üretken yapay zekanın gelişim hızının beklenenden çok daha fazla olduğunu ve ekonomik faydalarının yanı sıra toplumsal etkilerinin de geçmişteki tahminlerden çok daha fazla olacağını göstermektedir.

Raporun ana sonucu, AI'nın insan seviyesine ulaşma süresinin beklenenden daha hızlı olacağıdır; medyan tahmin 2030'dan önce. 2017'deki tahminlerle karşılaştırıldığında, yeni rapor AI gelişim beklentileri konusunda daha iyimserdir.

Üretken AI, hayatımızın her alanına sızdı. ChatGPT'den Copilot ve Stable Diffusion gibi araçlara kadar, bu AI ürünleri insanların çalışma ve yaşam biçimlerini değiştiriyor. Eskiden farklı olarak, bu araçlar herkesin kullanımına açık.

Rapor, AI gelişiminin hızına odaklanmakta ve şu anda üretilen AI yeteneklerine dair anlayışımızın daha başlangıç aşamasında olduğunu belirtmektedir. McKinsey'in bu raporu, üretilen AI'nın gelecekteki gelişimini daha derinlemesine anlamayı amaçlamaktadır.

Ekonomik etki açısından, rapor 16 iş fonksiyonunu kapsayan 63 adet üretken yapay zeka kullanım durumunu belirledi. Farklı sektörlerde uygulandığında, her yıl 2.6 trilyon ile 4.4 trilyon dolar arasında ekonomik fayda sağlayabilir. Bu, 2017 yılında öngörülen 11 trilyon ile 17.7 trilyon dolar aralığının %15 ile %40 arasında bir artış gösterdiği anlamına geliyor.

Rapor, jeneratif yapay zekanın yaklaşık 850 meslek üzerindeki potansiyel etkilerini de analiz etti. Uzmanlar, jeneratif yapay zekanın küresel ekonomiyi oluşturan 2100'den fazla iş görevini ne zaman yerine getirebileceğini tahmin etmek için çeşitli senaryolar simüle ettiler. Sonuçlar, jeneratif yapay zekanın toplam ekonomik faydasının yılda 6,1 trilyon ile 7,9 trilyon dolar arasında olabileceğini gösteriyor.

Gelecekteki potansiyel açısından, üretken AI'nın çoğu iş fonksiyonu üzerinde etkisi olacak, ancak etki dereceleri farklılık gösterecek. Müşteri operasyonları, pazarlama ve satış, yazılım mühendisliği ve Ar-Ge gibi dört fonksiyonun yıllık değeri, üretken AI kullanım senaryolarının toplam değerinin yaklaşık %75'ini oluşturmaktadır.

Üretken AI, şirket içindeki bilgi yönetim sistemlerini değiştirerek tüm şirkete değer katabilir. Doğal dil işleme yetenekleri, çalışanların şirket içindeki bilgilere daha kolay erişmesine ve bunları bulmasına yardımcı olarak karar verme verimliliğini artırabilir.

Rapor, mevcut üretken AI performansına dayanarak, yeteneklerinin her alanda daha önce tahmin edilenden daha hızlı bir şekilde insan seviyesine ulaşacağını öngörüyor. Örneğin, teknolojinin insan doğal dil anlama yeteneğinin orta seviyesine ulaşma süresi, daha önce tahmin edilen 2027 yılından 2023 yılına çekildi.

Uzmanlar, üretken AI'nın bilgi işlerine en büyük etkiyi yapabileceğini, özellikle karar verme ve işbirliği ile ilgili faaliyetlerde olacağını öngörüyor. Uzmanlık otomasyonunun potansiyelinin önemli ölçüde artması bekleniyor ve yönetim ile yetenek geliştirme otomasyonunun potansiyelinin de önemli ölçüde artacağı tahmin ediliyor.

Rapor, yeni teknolojilerin gelişimi ile birlikte, tüm paydaşların aktif bir şekilde yanıt vermesi gerektiğini belirtmektedir. Şirket liderleri için, üretken yapay zekanın potansiyel değerini nasıl en iyi şekilde kullanacaklarını düşünmeleri ve bunun getirdiği riskleri yönetmeleri gerekmektedir. Hükümet karar vericileri için ise, üretken yapay zekanın gelecekteki işgücü planlaması üzerindeki etkilerini ve buna uygun destekleyici politikaları nasıl geliştireceklerini dikkate almaları gerekmektedir.

Her birey için, üretken AI'nin sağladığı kolaylıklar ile etkileri arasında nasıl bir denge kurmamız gerektiğini ve karar verme aşamasında taleplerimizi nasıl ifade edebileceğimizi düşünmemiz gerekiyor.

Genel olarak, bu rapor, üretken yapay zekanın patlamasının topluma, özellikle ekonomik alanda önemli etkilerini kapsamlı bir şekilde incelemekte ve AI çağının gelişini anlamamız ve buna yanıt vermemiz için önemli bir referans sağlamaktadır.