Bitcoin'ın Amerika Siyasetindeki Yeri ve Geleceği

Son zamanlarda, 2024 Bitcoin Konferansı'na ağır bir konuk katıldı. Konferansta, bu konuk Bitcoin'e büyük destek verdiğini ifade etti, Bitcoin'in piyasa değerinin altını geçeceğini belirtti ve seçilmesi durumunda kripto para birimlerine dost olmayan SEC başkanını değiştireceğine ve hükümetin elindeki Bitcoin'i stratejik rezerv olarak tutacağına dair taahhütte bulundu. Bu sözler, etkinlikte büyük bir yankı uyandırdı.

ETF, SEC düzenlemeleri, faiz politikası ve seçim gibi odak konularının Amerika'da yoğunlaşmasıyla, Amerika kripto pazarının hakim gücü haline geldi ve neredeyse Bitcoin gibi kripto varlıkların "fiyatlandırma hakkı"nı elinde tutuyor. Yaklaşan Amerika seçimlerinin kripto pazarına derin etkileri olacak, bu nedenle kripto topluluğu seçim dinamiklerini dikkatle takip ediyor.

Bu siyasetçinin kripto varlıklara sık sık olumlu yaklaşımını bazıları olumlu bir sinyal olarak değerlendirirken, bazıları bunun sadece oy almak için bir taktik olduğunu düşünüyor. Bu yorumların güvenilirliğini analiz etmek için, Cumhuriyetçi ve Demokrat iki büyük cepheden gelen görüşler ve değerler hakkında konuşmamız gerekiyor.

Cumhuriyetçi Parti ile Bitcoin Felsefesi Arasındaki Uyum

Cumhuriyetçi Parti'nin temel değerleri, serbest piyasa, bireysel özgürlükleri destekleyen ekonomik politikalar ve muhafazakâr sosyal görüşleri içerir. Parti, sağ muhafazakârlığa eğilimlidir; teknolojik yeniliği destekler, bireysel mahremiyet ve güvenliği savunur, aşırı merkezileşmiş para kontrolü ve finansal düzenlemelere karşı çıkar. Genel olarak, sağcılar teknolojik yenilik ve piyasa özgürlüğünü destekleme ve bu konularda yer alma eğilimindedir.

Bitcoin'ın finansal gücü bireylere geri verme temel ilkesi, Cumhuriyetçi Parti'nin bireysel özgürlük ve piyasa özgürlüğü değerleriyle tamamen örtüşmektedir. Aynı zamanda, Bitcoin yeni bir teknoloji ve yatırım fırsatı olarak daha fazla ilgi ve destek görmektedir.

Bu, aynı zamanda Bitcoin değer anlayışını destekleyen bir teknoloji girişimcisinde de görülebilir. Kendisi yakın zamanda yaptığı bir röportajda, Amerikan değerlerinin bir hayranı olduğunu belirtti, geçmişte Demokrat Parti'yi destekledi, şimdi ise Cumhuriyetçi Parti'yi destekliyor, sadece hangi partinin onun gözündeki Amerikan değerlerine daha uygun olduğunu arıyor. Şu anda Cumhuriyetçi Parti, bireysel özgürlük gibi, kendisinin yücelttiği Amerikan temel prensiplerine daha uygun.

Elbette, siyasetçilerin Bitcoin konferansındaki taahhütleri biraz göz ardı edilebilir. Sonuçta, şu anki amaç daha çok oy toplamaktır; gerçekten iktidara geldiklerinde ise çeşitli çıkarları dengelemeleri gerekecek ve yeni politikaların uygulanması kaçınılmaz olarak tartışmalara yol açacaktır.

Bitcoin piyasasının bu konuşmaya tepkisinin soğuk olması, yatırımcıların aklında net bir şekilde gördüklerini gösteriyor; sadece sözlere değil, eylemlere de dikkat etmek gerekiyor.

Demokrat Parti'nin Bitcoin'e Bakışı

Son yıllarda, ABD hükümetinin önde gelen gücü olarak Demokrat Parti'nin tutumunu hepimiz gözlemledik. Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte tutumları biraz yumuşadı, ancak mevcut başkan, SEC başkanı ve şu anki başkan adayları dahil olmak üzere Demokrat Parti liderlerinin Bitcoin'den pek hoşlandıkları görünmüyor.

Bu aynı zamanda bir değerler meselesidir. Demokratlar açıkça sol eğilimli bir duruş ve politika önerilerine sahiptirler; daha önce "aşırı sol" olduklarına dair eleştiriler de yapılmıştır. Demokratların önerileri, çevresel etkiler ve sürdürülebilirlik, finansal adalet ve sosyal adalet, düzenlemelerin güçlendirilmesi gibi konulara odaklanarak, bireysel özgürlük ve güçleri zayıflatma, kamusal ve toplumsal çıkarları vurgulama değerlerini yansıtmaktadır.

Açıkça, bu solcu değerler çerçevesinde, Bitcoin'in temel ilkesi o kadar uyumlu değil, bu nedenle solcu Demokratlar, mevcut başkan ve başkan yardımcısı aslında Bitcoin'i pek sevmiyor.

Tarihin tekerleği ileriye doğru ilerliyor

İki parti arasında farklılıklar olmasına rağmen, kimin seçildiği fark etmeksizin tarihin ilerlemesini durdurmak mümkün değil.

Öncelikle, Demokrat Parti içinde de birçok destekçi var. Demokrat Parti genel olarak sol eğilimli olsa da, herkes "aşırı sol" değil. Çoğu kişi rasyonel ve olayları somut bir şekilde ele alıyor. Daha önce Demokrat Parti, piyasa ve finansal düzenleme konularında merkezcilere yaklaşacaklarını, aşırı solculardan uzaklaşacaklarını açıkça belirtmişti.

Son dönemlerde, düşmanca kripto para muhasebe politikalarını yasaklayan bir yasa tasarısının oylamasında, Cumhuriyetçi Parti'nin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi 228-182 oyla kabul etti, Demokrat Parti'nin çoğunlukta olduğu Senato ise 60'a 38 oyla bu kararı onayladı. Sonunda Başkan tarafından veto edilse de, bu durum Demokrat Parti içinde de Bitcoin'i destekleyen önemli bir kesim olduğunu gösteriyor. Kripto varlıkların uluslararasılaşması ve yaygınlaşması ile gelecekte daha fazla ilerleme kaydedileceğine inanılıyor.

İkincisi, Amerika'nın temel değerleri de etkili oluyor. Yıllardır, Bitcoin'in ABD doları egemenliğine karşı en büyük meydan okumalardan biri olduğu düşünülüyor, Amerika bunun önünü kesmeli. Ancak durum böyle değil, bu sadece Bitcoin'in kendine has dayanıklılığı nedeniyle değil, aynı zamanda Amerikalıların Amerika'nın temel değerlerine karşı gelmekte zorlanmalarından kaynaklanıyor.

Amerika tarihinde bireylerin altın bulundurması yasaklanmıştı, ancak bu yasak bireysel özgürlük ilkesine aykırı olarak değerlendirilmiş ve bireysel özgürlük ile mülkiyet hakkına bir saldırı olarak görülmüştür. 1974’te yasakların kaldırılması, ekonomik özgürlük ve bireysel hakların yeniden kazanılması olarak kabul edilmiştir. Yasak, Büyük Buhran ile başa çıkmada belirli bir rol oynamış olsa da, uzun vadede, bireysel özgürlüğü kısıtladığı ve ekonomik sorunları köklü bir şekilde çözemediği için çoğu kişi tarafından başarısız bir politika olarak görülmektedir.

Şu anda Amerikalılar, bir zamanlar özel altın mülkiyetini yasaklamak kadar kolay olmadığını çok iyi biliyorlar. Birincisi, başarısız bir örnek var, ikincisi ise Bitcoin, fiziksel altına kıyasla sadece bir dizi karakterdir ve her Amerikalının kişisel gizliliğini gözetleyerek uygulamak imkânsızdır.

Eğer Bitcoin'in temel felsefesi olan özgürlük ve bireysel güçten vazgeçiliyorsa, Amerikalıların ellerinde bir dizi karakterin sahibi olma hakları bile yoksa, o zaman önce Özgürlük Heykeli'ni devirmek gerekir. Aslında, Demokratlar ve Cumhuriyetçiler ne kadar farklı görüşlere sahip olursa olsun, özgürlük, demokrasi ve Amerikan rüyasını simgeleyen Özgürlük Heykeli'ni devirmek için kimse ortaya çıkamaz; bu temel değerler, Amerika'nın kuruluş felsefesini oluşturur.

Sonuç

Tartışmalar sırasında, Bitcoin gibi kripto varlıklar da büyüme zemini buldu ve spiralde yükseldi. Sonuçta kim seçilirse seçilsin, tarihin tekerleğini durduramaz; Bitcoin'in rezerv varlık haline gelmesi için sadece bir katman kalmış durumda.