Web3 teknolojisi tüketici davranışını nasıl değiştirecek?

Son günlerde, birisi Mysten Labs'ın kurucu ortağı ve CEO'su Evan Cheng ile Web3 teknolojisinin tüketicilere olan değerini, bu teknolojiyi daha iyi anlamanın yollarını ve ürün geliştirme üzerindeki etkisini tartıştı.

Evan, Web3'ün esasen bir mülkiyet devrimi olduğunu düşünüyor, anahtar ise bizim yarattığımız varlıkları kimin kontrol ettiğinde yatıyor. Web2 döneminde birçok platform, tüketici içeriğini dağıtma temeline dayalı olarak gelişti, bu içerik istemeden veya bilerek üretilmiş olsun. Çoğu tüketici, değerli varlıklara sahip olduklarının bile farkında değilken, bu varlıklar esasen paraya dönüştürülmüş durumda.

Merkezi platformlar, tüketiciler ile içerik yaratıcıları arasında bir aracı olarak hareket ederek büyük kârlar elde etti. Bu adil değil. Artık tüm taraflar arasında bir işbirliği ve karşılıklı kazanç durumu yok; her şey aracıların kontrolünde. Bu durumu çeşitli iş alanlarında sürekli olarak görüyoruz.

Web3'ün temeli varlıklar, mülkiyet ve bunların dağılımıdır. Kullanıcılar kendi varlıklarına sahip olabilirse ve bunları nasıl kullanacaklarına, kimlerin kullanabileceğine karar verebilir ve mülkiyetin devri veya paylaşım şekli üzerinde kontrol sahibi olurlarsa, aracılara ve platformlara olan bağımlılıklarını azaltabilirler. Bu durum, mevcut durumu köklü bir şekilde değiştirecek ve gücü yeniden dağıtacaktır.

Akıllı sözleşmeler tarafsızdır, duyguları yoktur. Kar amacı gütmek üzere tasarlanabilirler, ancak bir kez tasarlandıklarında şeffaf ve değiştirilemez hale geldiklerinde, kullanıcılar kötü niyetli eylemciler haline gelme konusunda endişelenmek zorunda kalmazlar.

Evan örnek vererek, sosyal medyadan gayrimenkul gibi çeşitli alanlarda aracı konumunun kötüye kullanıldığını belirtiyor. Bu döngüden kurtulmanın tek yolu, varlıkları kontrol etmek ve üreticiler ile tüketiciler arasında aracılara bağımlı olmayan bir ilişki kurmaktır. İşte Web3'ün değeri tam olarak budur.

Akıllı sözleşmelerin şeffaflığı, onun avantajıdır. Bu durumda, aracıların veya merkezi katılımcıların alanı büyük ölçüde daralacaktır. Güveni, çok taraflı olarak yönetilen bir yazılıma kaydırırsak, güven orada dağıtılacak ve bu dinamiği köklü bir şekilde değiştirecektir.

Daha fazla kullanıcı çekmek için anahtar, kullanıcılara merkeziyetsizliğin avantajlarını gerçekten anlamalarını sağlayacak daha iyi bir yeni ürün deneyimi sunmaktır ve kendi varlıklarını daha iyi yönetebilmeleridir. İnsanların %99'u internetin merkezi olduğunu bile bilmiyor ve bunun kendileri için ne anlama geldiğini de anlamıyor. Bu nedenle, durumu gerçekten değiştirmeliyiz.

Merkeziyetsiz teknolojilerin, aracılara son vermenin ve verilere ve varlıklara daha fazla kontrol sahibi olmanın yanı sıra, önemli bir değeri daha vardır: güven. Yazılım şeffaf ve güvenilir bir şekilde yazıldığında, insanlar koda güvenebilir. Bu, oyun kurallarını köklü bir şekilde değiştirecektir.

Evan, sektörde merkeziyetsiz teknolojilerin değerini iletme konusunda iyileştirmeye ihtiyaç olduğunu düşünüyor. Birçok kişi bunu anlıyor, ancak bunu iyi bir şekilde ifade edemiyor. Sıradan insanlar bu şeylere sahip olmanın nedenini sorgulayabilir. Mülkiyetin değerini fark etmeleri gerekiyor.

Ürün geliştirme konusunda, Evan karmaşıklığın tüketicilerin üstüne yıkılmaması gerektiğini vurguladı. Geliştiricilerin davranış değişikliklerine odaklanması, müşterilerle nasıl etkileşim kuracaklarını ve kullanıcıları nasıl çekeceklerini düşünmeleri gerekiyor.

Web3 kullanıcı deneyimi sorunları hakkında, Evan yalnızca yüzeysel sorunların çözümünün Web3 sorunlarını köklü bir şekilde çözmeyeceğini düşünüyor. Geliştiricilerin tüketicilerle iletişim kurması ve onların acı noktalarını anlaması, merkezi unsurları daha fazla koordinasyona vurgulayan bir sürece nasıl dönüştüreceklerini düşünmeleri gerekiyor.

Sui, bu tür sorunları çözmek için araçlar ve örnekler sağlayan yapı taşları sunar. Geliştiriciler, gerçek anlamda faydalı ürünler inşa etmek için Sui ile işbirliği yapabilirler.